29 Ağu 2017

Kargı Koyu / Datça


Bugün sizinle Datça' nın merkezine sadece 3 km uzaklıktaki Kargı Koyu' ndayız. Muhteşem deniziyle, Yeşim Cafesiyle, hamaklarıyla, ördekleriyle,  Cafe barıyla öyle tatlı bir yer ki !💓




Merkeze yakınlığı nedeniyle ulaşımın kolaylıkla sağlandığı Kargı Koyu' na aracınızla geldiğinizde, koyun girişindeki otoparkına bırakıyorsunuz. Merkezden belli aralıklarla hareket eden minübüslerle de gelebileceğiniz bu güzel koyda, gelin birlikte bir gün geçirelim 💃💃  



Datça' dan  Kargı Koyu' na doğru yola çıktığınızda güzel bir manzara eşlik ediyor size. 3 km sonrada solunuzda görüş alanınıza giriyor Kargı Koyu. 




Havlunuzu şezlongun üstüne bırakıp kendinizi denize atmak için sabırsızlanmanız çok normal zira çağırıyor berraklığıyla. Ufukta her zaman süzülen bir kaç yat, atmosferi daha da keyifli kılıyor. Hemen yanında bulunan ve mavi beyaz renkleriyle Mykonos evlerini andıran Yeşim Cafe de sizin her türlü hizmeti alabileceğiniz yer. 




Şezlong, şemsiye ücreti alınmıyor zira gün boyu Yeşim Cafe de yiyip içiyorsunuz. Cafe nin agaçlar altında geniiiiş bir bahçesi var. İçinde restoran, cafe bar, hamaklar, armutlar, duşlar ve wc mevcut. 



Dilerseniz bahçesinde, dilerseniz şezlongunuzda serin kokteyler yudumlayabilir, karnınız açıktığında restoran kısmına geçip manzara seyrinde nefis yemeklerini yiyebilirsiniz. Lezzet konusunda çok başarılı ve fiyatları da gayet iyi. (2017 menüsünü, yazımın devamında görebilir siniz) 


Kargı Koyu  muhteşem bir denize sahip. Bir deniz günün her saati güzel olabilir mi ! Oluyormuş demek ki 💙




Burada her an keyifli;

Kuğu gibi denizin üzerinde süzülen bir yata karşı kokteylinizi yudumlamakta,


Kendinizi akvaryum berraklığındaki serin sulara bırakmak ta,




Arada bir misafiriniz olacak ördekleri besleyip, onlarla birlikte yüzmek te ( Bir yunusla yüzmek kadar olmasa da 😉)



Hamakta püfür püfür esintiyle uyumak ta....




Kargı Koyu benim ennnnnn sevdiklerimden💙💚💙 Gidin, görün, yaşayın ve kendiniz karar verin, ama mutlaka gidin derim. Benden söylemesi  😎


Kısa kısa ... 


* Yanınıza deniz ayakkabısı alın. Büyük çakıllar denize girip çıkarken ayağınızı acıtabilir.

* Erken gidin. Müdavimleri var. Geceden yer tutuyorlar. Veya geç gidecekseniz sabah gidip havlunuzu bırakın şezlongun üstüne. Biz öyle yaptık. Hemen yanında başka bir tesiste var fakat şezlong şemsiye parası alıyor (  20 tl)  ve ortamı Yeşim cafe gibi başarılı değil. 

Datça'nın başka güzel bir koyunda" Ovabükü'nde görüşmek üzere "

hoşçakalıııın 🙋







Kargı Koyu'nda akşam üstü
Yeşim Cafe Menü

27 Ağu 2017

Datça


İlk görüşte aşk dedikleri, benim Datça' gördüğümde yaşadığım duygu olsa gerek 🎈🎈🎈


Muğla ilinin sınırlarında, Gökova Körfezi ile Hisarönü Körfezi'ni birbirinden ayıran, Ege ile Akdeniz'in keşişme noktasında, 80 km uzunluğunda dar bir yarımadadır Datça.  Marmaris'den yaklaşık 70 km. uzaklıkta konumlanan ve Bodrum'dan da feribotla ulaşım imkanı olan Datça'yı 10 yıl önce ilk kez ziyaret ettiğimde begonvillerin süslediği taş evleri, turkuaz renkli denizi, kekik kokularını size taşıyan esintisi, birbirinden güzel koyları ile ilk görüşte çarpmıştı beni 💚



O günden beri yurt içi tatillerimin olmazsa olmazıdır Datça. Bu kadar güzel koyu, bu kadar dar alanda bir arada görmek nasıl güzel bir şans. Bir yer bu kadar mı zengin olur doğa, deniz, hava açısından. Strabon boşuna söylememiş " Tanrı kulunun uzun ömürlü olmasını isterse, Datça Yarımadası'na bırakırmış !" Burası, sanki torpilli gibi duruyor😂😂 😂


Datça Yarımadası'nın dünyanın ikinci, Türkiye'nin ise oksijen bakımından en zengin yeri olduğu söylenir. Hiç şaşırmadım. O kadar tatlı bir esintisi var ki, o en sıcak günlerde bile püfür püfür. insana bir ferahlık hissi veriyor. Öyle ki; Çok güzel gülümseyen birini gördüğümde içimden " Datça esintisi gibi gülümsüyor" diyorum.😌 Özetle; Bir Ege turunda Datça yoksa, koca bir eksik kalmış demektir 💙



Datça'nın 3 B'si meşhur diyorlar. Balı & Bademi& Balığı 🐟🐋 Her zaman esintili olan havası nedeniyle rüzgar sörfü ve yelken cenneti olan Datça' da bu konu üzerine tatil köyleri ve yaz okulları mevcut olup denizin üzerinde her an süzülen bir yelkenli veya rengarenk boardları görebilirsiniz.



Datça'nın merkezini öyle büyük bir yer olarak düşünmeyin. Merkezinde de fazla bir şey yok aslında. Sıradan görünüyor ama İskele mahallesi ve limanı çok tatlı. Buralar, gece ve gündüz hep hareketli. Özellikle gece, limanı çok tatlı. Yatların, teknelerin demirlediği limanda, begonvillerle süslü küçük ama birbirinden şirin restoran, cafe, barlar mevcut. 




Yat limanından, şehir merkezine ulaşmak için 2 seçeneğiniz var. Biri ana yoldan diğeri sahil yolundan. Ben sağınızda deniz - solunuzda renk renk balık restoranları ve cafelerin bulunduğu sahil yolundan ilerlemenizi öneririm. Zaten küçük bir yer olduğu için gecede her iki yolu da kullanmak için vaktiniz olacaktır. 



Buraya tatile geldiyseniz mutlaka 4-5 gün kalın ve Kargı Koyu, Palamut Bükü, Hayıt Bükü, Ovacık Bükü'nü mutlaka görün derim. Öyle koşturmadan, hepsine tam gün ayırarak yaşayın ki, ne sabahın ne de akşamın güzelliğinden mahrum bırakmayın kendinizi. Önerim, böyle bir tatil için Datça'nın merkezini seçin. 



Konum itibariyle gideceğiniz tüm koylara yakın ve geceyi daha hareketli geçirmek için ideal. Merkezde otel & Pansiyon konaklama alternatifleri fazla. Biz konaklamayı Veziroğlu Apart'ta yaptık. Konumu ve apart odası gerçekten güzeldi👍 Kapıdan çıkınca anayola, yana kıvrıldığınızda da hemen sahile ulaşıyorsunuz. ( Temmuz ayında geceliği 2 kişi 150 Tl idi)



Datça' da gününüzü turkuaz denizlerde geçirip, akşamınızı sahilde balık restoranında devam ettirip, gecenizi de barlarından birinde muhteşem manzaraya kadeh kaldırıp sonlandıracağınız ama sonlandırmak istemeyeceğiniz bir tatil bekliyor sizi diyorum ve ennnnlerimden biri olan Datça'nın güzel koylarında buluşmak üzere şimdilik gidiyorum👐👐

  
Bir sonraki İstasyon Kargı Koyu  💙
Orada buluşalım mı ? 👍








26 Ağu 2017

Foça



Merhaba 🙋

Uzun bir aradan sonra 2017 tatili sonrası tekrar döndüm bloguma. Yazmak zor işmiş, her zaman yazmaya değer bir şeyler bulmakta. Hele ki teması tatil olunca o daha da zor zira hayat maalesef her zaman tatil modunda olmuyor. İş- güç- sorumluluklar- vakit- nakit- yaşam telaşı vs. vs. vs. Bu yazımda sizinle Ege'nin sakin ve güzel koylarını kapsayan güzel bir rota paylaşacağım. Bu yazdan geçtiyse de belki seneye sizde bizim gibi araçla o koy benim - bu koy senin tarzında bir tatil düşünürseniz,  bu rota size keyifli bir tatilin kapılarını aralar 😎
İlk durak Foça...



Beton yığını bir şehirden yola çıkıp Eski Foça sınırlarına girdiğimizde, karşımıza çıkan yeşil ve mavinin mükemmel uyumuna bayıldık ve işte o noktada gerçek bir tatil havasına girdik💃 İnsanda yüksekten balıklama dalma isteği uyandıran bu güzellikleri kalıcı kılmak için fotoğraf çekebileceğimiz noktalarda kısa molalar verdik. Tabi fotoğraflarken fotoğraflandığımız da oldu 📷



Eski Foça'dan Yeni Foça'nın merkezine doğru ilerlerken çok güzel, sakin, mavi & yeşil, küçük koylar geçtik. Ne kadar bizi çağırsa da, o gün denize girme modunda olmadığımız için sadece seyretmekle, fotoğraf çekmekle yetindik. 



Otele yerleştikten sonra Yeni Foça' nın merkezine indik. Denizden V şeklinde bir çıkıntısı olan ve  bu çıkıntının etrafında sıralanan balık restoranları, aralara serpiştirilmiş hediyelik eşya dükkanları, çardak altı kahvehaneleri ile ışıl ışıl ve " işte, nihayet tatildeyim" hissi veren güzel bir yerdi burası.


Foça hakkında fazla bir şey yazamıyorum maalesef zira seyahatimizde sadece ara istasyon olarak kullandık . Burası, yarım günde yaşanacak bir yer değil. Kalmak, yaşamak ve hakkını vermek lazım. Bir dahaki sefere diyoruz ve bu tatlı yere ait bir kaç fotograf ilave ederek sabahın ilk ışıklarıyla Bodrum' a hareket ediyoruz.

Orada " Kargıcak Koyu" ve " Mazı- Hurma Sahili" bekliyor bizi👍