28 Ağu 2016

Ravello 🎻



Güney İtalya'da, Amalfi kıyılarında, Campania bolgesinde   yer alan - Salerno iline bağlı - 2500 kişinin yaşadığı popüler, turistik, sıcacık bir kasaba Ravello. Gerçekten dünyaya bırakılmış en güzel miraslardan biri olmalı ki, 1996 yılında UNESCO tarafından dünya mirası listesine alınmış. 



Ravello' yu ilk farketmem, bir gün internette dolaşırken gördüğüm gece manzaralı bir konser alanı fotografının peşine düşmem sonucu oldu. O kadar beğenmiştim ki " mutlaka gidilmeli" listeme almıştım o gün kendisini. Kısmet bugüneymiş. Ama siz söyleyin lütfen. Bu fotografın peşine düşüp  de gidilmez mi ? Orada, böyle bir ortamda konser izlenmez mi ?




Amalfi' den 7 km uzaklıktaki Ravello' ya gitmek için, yine Amalfi' den hareket eden otobüslere binmemiz gerekiyordu. Sırada beklerken yan tarafta duran üstü acık kırmızı tur otobüsünün de  oraya gittiğini öğrendik. Daha keyifli ve hızlı bir yolculuk için, tur otobüsünde yerimizi aldık. Yeşillikler arasında kıvrıla kıvrıla yine tırmanışa geçmiştik. Yaklaşık 20 dakika sonra Ravello' da otobüsten inmiş, yöre halkı tarafından açılmış sıra sıra tezgahların olduğu sevimli bir sokakta yürürken bulduk kendimizi. 



Bu sokağa sadece sevimli demek haksızlık olur aslında. Tamam, sağ tarafınıza baktığınızda sevimli fakat sol tarafınıza baktığınızda" nasıl bir yerdeyim ben" diye düşündürecek güzellikte bir manzara görüyorsunuz. Deniz seviyesinden 350 metre yüksekteki konumuyla Ravello öyle güzel bir atmosfere sahip ki !



Bu yoldan yaklaşık 500 metre kadar yürüyerek Vescovado meydanı' na vardık. Katedral ve 3 tarafında kafe & restoranları bulunan U şeklindeki bu meydanda insanlar dolaşıyor, kafelerde oturuyor, sohbet ediyor, bir şeyler yudumlayarak ortamın tadını çıkarıyordu. O sıcak yaz gününde tam bir bahar havası hakimdi meydana. Ve sukünet. Herkes ne kadar da keyifli ve telaşsız görünüyordu. Meydanın başka bir güzelliği de, bir tarafının açık olması ve yemyeşil dağlar, vadiler, köy manzarasına sahip olmasıydı.




Önce meydandaki Klingsor Kafe de oturup soğuk bir şeyler içtik. Hem bir nefes aldık, hem de ortamı, insanları, yapıları, atmosferi şöyle bir içimize sindirdik. Sonra kalktık ve dolaşmaya devam ettik. Ravello gerçekten küçük bir kasaba. Sadece 7 km. alana konumlanmış bu müthiş güzellikteki kasabadan bazı yazılarda köy olarak bahsedildiğini hatırlıyorum. Burası gerçekten de tüm doğal güzelliklerin esirgenmediği modern bir köy görünümündeydi.



Meydandan 3 tarafa dağılan çiçekli, süslü, çeşit çeşit dükkanların olduğu ara sokaklarında mutlu mutlu dolaştık. En çok ilgimi S. Gionnavi Del Toro sokağı çekti. Sokak boyunca bir zamanlar asil italyan ailelerin yaşadığı küçük saraylar sıralanmıştı. Bu sarayların hepsinin bakımlı, çiçekli ve Salerno Körfezi ile Amalfi Kıyılarına tepeden bakan bir manzaraya sahip bahçeleri vardı. Bu küçük sarayların neredeyse hepsi artık Lüks butik otel olarak kullanılıyordu.




Aynı sokaktan geri dönerken çeşit çeşit İtalyan makarnaların sergilendiği ara sokaklara girdik. Dükkanlar & sokaklar çok sempatik. Bu sokaklarda dolaşmak kadar kaybolmakta eğlenceli. Dumou Kilisesi' nin yanından tekrar Vescovado meydanına çıktığımızda derinden yükselen bir klasik müzik sesi çalındı kulağımıza. Sesi takip ettik ve meydana girdiğimizde solumuzda kalan Villa Rufolo' nun bahçesinde yaklaşık 20 kişilik bir grup gördük. Bu müzisyen grup, koro şefi eşliğinde küçük bir dinletiyı paylaştı bizimle. Müzik & ortam çok etkileyiciydı ve ben o gazla internette görüp hayran olduğum o konser alanının peşine düştüm 💃



Villa Rufolo' nın girişinde bilet gişesinde bulunan görevliye o resmi gösterdim ve nerede diye sordum. İçeriyi gösterdi gülümseyerek - giriş 5 Euro dedi. Ben bilet parası çıkarırken eşim de" ne var ki burada - para verip villa mı gezeceğiz" diye takıldı. Ona da aynı fotografı gösterip" burayı görmem lazım ve içerideymiş " dedim. Biletlerimizi alıp Villa Rufolo' ya girdik. 



Girdiğimiz an itibariyle öyle güzel manzaralarla karşılaştık ki, ne tarafa gideceğimizi şaşırdık. Mimarisi, bahçesi, büyüklüğü, çiçekleri ve ahhhhhhh o manzarası. Tam anlamıyla bayıldım ! Hakkında o kadar çok şey okumuş ve o kadar fotograf karıştırmıştım ki, bir an daha evvel gelmişim hissine kapıldım. Hele o çift kubbeli ve tek ağaçlı manzarası nasıl da tanıdık. İnternette aratırsanız ilk karşınıza çıkac
ak resim olacagına bahse girerim 😉




Ravello denince akla ilk gelen yerlerden biriymiş Villa Rufola. Ve bunu da güzelliğiyle kesinlikle hak ediyor. Nasıl bir büyüye sahipse artık zamanın ünlü müzisyenlerine, şairlerine, ressamlarına uzun süre ilham kaynağı olmuş. Bir türlü başlanamayan bestelere burada başlanmış, bitmeyen besteler burada tamamlanmış. Yani ortamı görünce ben bile burada yaratıcı bir insana dönüşebilirm diye düşündüm☺ İşte sanatçılara ilham olmuş Villa Rufolo' dan çektiğim 180  derece bir  Ravello görüntüsü 👌




Ünlü Müzisyen Richard Wagner bu villaya her yıl gelirmiş ve bir bestesini burada tamamlamış. Onun anısına 1950 li yıllardan beri her yıl bu villanın bahçesinde, mehtabın altında ve çiçekler arasında klasik müzik konserleri düzenlenmektedir. Konserler yaz aylarında genelde Temmuz da başlayıp Ekim sonuna  kadar devam etmekte ve bir çok ünlü klasik müzik ustası burada konserler vermektedir. Sonradan restorana çevrilen villaların açık teraslarında, Villa Rufolo' dan yükselen müzik eşliğinde yemek yemenin keyfi nasıl olurdu acaba ? 



Maalesef nasıl bir his olduğunu öğrenemedim zira konserler 2 gün sonra başlıyormuş. Bu nedenle biz orada dolaşırken konser hazırlıkları da tam hız devam ediyordu. O muhteşem manzaraya sahip sahnenin seyirci koltuklarında oturup, konser havasını solumaya çalıştık kısa bir süre. Villa  Rufolo' da 2 saat geçirdik ama nasıl geçtiğini gerçekten anlamadık. Oradan çıkıp daha evvel girmediğimiz merdivenli, renk renk çiçekli bir sokağa dalıp turumuza devam ettik.




Bu zakkum çiçekleriyle bezenmiş sokakta ilerlerken bir pizzacı tabelası gördük ve karnımızın ne kadar acıktığını o zaman fark ettik. Giardini caffe Calce yeşillikler içinde  bir kafeydi ve pizzaları nefisti. Peynirinden olsa gerek italya' da yediğim tüm pizzalar çok lezzetli. Ravello hakkında " küçük bir yer, 2-3 saat yeter gezmek için" gibi yazılar okumuştum. Kesinlikle katılmıyorum. Böyle bir güzelliği o kadar yüzeysel geçiştirmemeli insan. daha çok vakit ayırıp içine sindirmeli 💓




Ve işte yine bir yerlerden gitme vakti. En çok buradan ayrılırken zorlandım sanırım💔 Ben de, fotograf makinam da kafayı yedi gördüğü güzellikler karşısında. Yüzlerde fotoğraf var ama hepsini yayınlayıp blogumu patlatmak istemiyorum☺ Seçmesi çok zordu ama denedim.⤵


Amalfi' de buluşmak üzere...↙



Villa Rufolo
Ravello' nun girişi
Villa Rufolo konser alanı


Villa Rufolo' nun bahçesi
Hotel Toro

Vescovado meydanı




Turuncu Vespam :-)

Konser afişleri






22 Ağu 2016

Positano 💕


Bugün, uzun zamandan beri ilgi alanımda olan ve fotoğraflarını gördüğümde "keşke şimdi orada olsam" diye iç geçirdiğim bir tatil cennetine gidiyoruz. Positano' ya. 💃💃💃



İtalya' nın Campania bölgesinde, Amalfi kıyılarında yer alan Positano, yirminci yüzyılın başlarında fakir bir balıkçı kasabasıydı. Positano' nun kaderini özellikle 1953 yılı Mayıs ayında Harper's Bazaar dergisinde yayınlanan John Steinbeck' in bir yazısı degiştirdi. Yazı yayınlandıktan sonra bu fakir balıkçı kasabası çok sayıda turist çekmeye başladı. Ve bugün sosyetenin en gözde mekanlarından biri. Bizim Positano' ya yolculuğumuz ise, Sorrento' nun merkezinden kalkan SİTA otobüsünün sağ tarafında yerimizi aldığımızda başladı. Gelmeden önce okumuştum: Eğer Sorrento' dan Amalfi ve Positano' ya gidecekseniz otobüsün sağ tarafında oturun - yol boyunca inanılmaz manzaralar göreceksiniz diyordu. Ve öyle de oldu.  



Öncelikle belirtmek isterim ki yemyeşil bir yer. Buralarda düz yolda gittiğiniz çok az. Genelde ya sürekli tırmanıyorsunuz, ya sürekli alçalıyorsunuz ve Positano' ya giderken sürekli tırmandık. O yollarda ilerlemek  gerçekten yetenek ve cesaret işi. Yolları o kadar dar - o kadar virajlı ve o kadar yüksektesiniz ki. Arabalar resmen dağ keçileri gibi tırmanıyordu. Denizden 370 metre yüksekliğe kadar yükseldik yüreğimiz ağzımızda. Ama benimki korkudan değil, adrenalin ve gördüğüm manzaraların etkisiyle hızlanan bir yürek çarpıntısı💓 Yükseldikçe görüş açınız daha genişliyor - resmin bütününü görüyorsunuz ve renklerin dansına aşık oluyorsunuz 💙💚


45 dakikalık görsel şölen eşliğinde geçen yolculuğumuzun sonunda otobüs bizi tepedeki ilk durakta bıraktı. ( Positano da 2 durak var. Birinci durak en iyi seçenek) . Orada bir ok işareti bize gideceğimiz yönü - Positano ' yu gösteriyordu ve Positano öyle tatlı bir konumdaydı ki ! İşte, fotograflarda gördüğüm yer burası, dedim. Bir cennetin ortasına, ama bir uçurumun kenarına bırakılmış gibi hissettim kendimi. Başımı kaldırdığımda göz alabildiğince dağlar, aşağı doğru baktığımda deli güzel bir manzara. Evler renk renk dizilmiş dik yamaçlara. Öyle olmadık yerlerde duruyorlar ki, insan o binalar oraya nasıl kondurulmuş diye düşünmeden- şaşırmadan - hayran kalmadan öylece geçemiyor. ( Daha sonra ziyaret ettiğim yerlerde de göreceğim ki;  Amalfi kıyılarında her yer şaşırtıcı- her yer ilginç- her yer renk renk)



Positano' ya girişse ayrı bir tatlı. Tek yön bir yolun başındasınız,  aşağıda görünen muhteşemliğe doğru ilerlemekten başka yapacak işiniz yok. Kafanızı boşaltın ve çıkarın telefonları- fotoğraf makinalarını. Bol bol fotoğraf çekin ve anın tadını çıkarın. Yollara dikkat edeyim, dönüşte karıştırmayayım gibi sorunlar yok. Bırakın kendinizi rampa aşağı. Hiçbir şekilde kaybolma riskiniz yok, çünkü gidecek başka bir yol yok. 


Positano' nun sokakları sakin ve öyle huzurlu ki. Buralarda trafikten kaynaklanan kargaşa, keşmekeş yok, zira Positano' nun merkezine tur otobüsü, büyük araç vb. girmesi yasak. Zaten o yolu içinize sindiremeden araçla gitmenin de bir anlamı yok. Sadece küçük binek araçları ve vespalar var. Konu İtalya olunca vespasız olmaz tabi🏍  Ayrıca hiç o kadar küçük aracı bir arada görmemiştim. Sanki İtalyanlara ve İtalya' nın sokaklarına özgü, özel üretim yapılmışlar.



O daracık sokaklardan yürüyerek ortalama 2 km. yolu inerken , gerçek dünyayla bağlantınız kopuyor sanki. Solunuzda yol boyu serpiştirilmiş çok şirin, güzel manzaralı restoran, cafe & barlar- sağınızda her bir dönemeçte farklı açılardan gördüğünüz deniz manzarası ve üst üste sıralanan renk renk evler. Yürüdükçe huzuru buluyorsunuz, huzuru buldukça keyifleniyorsunuz. Çocuklar gibi ara ara küçük sevinç çığlıkları atan kıpır kıpır bir yürekle ve selfie çubuğuyla kendimizi bol bol fotoğraflayarak iniyorduk aşağıya.




Ve şimdi de sahilde, yukarıda otobüsten indiğimizde gördüğümüz o müthiş manzaranın odak noktasındaydık. Bu defa kafamızı kaldırdığımızda dik yamaçlara serpiştirilmiş renk renk evleri ile bize tepeden bakan bir Positano gördük. Bir an düşündüm, Positano' mu bana tepeden bakmalı, ben mi Positano'ya. Kısa bir tereddüt sonrası ben yukarıda olmaya karar verdim. Orada olmak daha keyifliydi. Özgürlük hissi, uçma hissi, uçurtma olma hissi👌 İlaveten; sıcağı hiç sevmem ve sahil inanılmaz sıcaktı. Oysa yukarıda herşey uçuş uçuştu. 




Sıcak nedeniyle sahil kısmında çok kalmadık. Daha iç kısımlarda dolaştık. Küçük mağazalarına girip çıktık. Bir şeyler içtik ve aynı yoldan dönüşe geçtik. Karnımız çok acıkmıştı ve aşağı inerken gözümüze kestirdiğimiz buranın en güzel manzaralarından birine sahip şirin bir restoranda, " da Gabrisa" da yemeğimizi yemek üzere yerimizi aldık.  Manzara, ortam, sukunet, yemek & fiyatlar. Herşey o kadar keyifliydi ki... İtalyanların ünlü sözlerinden" Hiçbir şey yapmamanın keyfi" sözünü neden söylediklerini bir kez daha anlamış oldum.




Güney İtalya' ya geldiğimden beri fiyatlar beni bir hayli şaşırtıyor. Positano' da beni şaşırttı. Düşünün Bodrum' da, böyle güzel manzaraya sahip hit bir restoranda 2 kişi yemek ve içecek tükettiğinizi. Ne kadar hesap gelir ? Dünya jet sosyetesinin mekanlarından biri olan böyle bir yerde 2 ana yemek & bira & içecek 39 Euro. Yemeğimizi yedikten sonra Sorrento' ya dönmek üzere otobüs durağımızın yolunu tuttuk. Durak dediğimiz de, öyle bildiğimiz duraklardan değil. Aşağıda da göreceğiniz gibi ☺



Tepeden son kez bu güzel tatil cennetine baktık. Gecesi de nasıl farklı bir güzellikte olurdu kimbilir. Bizim bilemeyeceğimiz kesindi zira geç olmadan Sorrento' ya dönmemiz gerekiyordu. Bu defa otobüsün sol tarafında yerimizi aldık ve hafızada bir sürü keyifli anı, telefonda bir çok güzel fotoğrafla Positano' dan ayrıldık 😔

Yaşadığım anların hazzı bende kalsın - fotograflar paylaşılsın...
Buyrun ⤵

Yakında Ravello' da buluşmak üzere 🙌


Marina Grande Beach 
fornillo Beach