Güney İtalya'da, Amalfi kıyılarında, Campania bolgesinde yer alan - Salerno iline bağlı - 2500 kişinin yaşadığı popüler, turistik, sıcacık bir kasaba Ravello. Gerçekten dünyaya bırakılmış en güzel miraslardan biri olmalı ki, 1996 yılında UNESCO tarafından dünya mirası listesine alınmış.
Ravello' yu ilk farketmem, bir gün internette dolaşırken gördüğüm gece manzaralı bir konser alanı fotografının peşine düşmem sonucu oldu. O kadar beğenmiştim ki " mutlaka gidilmeli" listeme almıştım o gün kendisini. Kısmet bugüneymiş. Ama siz söyleyin lütfen. Bu fotografın peşine düşüp de gidilmez mi ? Orada, böyle bir ortamda konser izlenmez mi ?
Amalfi' den 7 km uzaklıktaki Ravello' ya gitmek için, yine Amalfi' den hareket eden otobüslere binmemiz gerekiyordu. Sırada beklerken yan tarafta duran üstü acık kırmızı tur otobüsünün de oraya gittiğini öğrendik. Daha keyifli ve hızlı bir yolculuk için, tur otobüsünde yerimizi aldık. Yeşillikler arasında kıvrıla kıvrıla yine tırmanışa geçmiştik. Yaklaşık 20 dakika sonra Ravello' da otobüsten inmiş, yöre halkı tarafından açılmış sıra sıra tezgahların olduğu sevimli bir sokakta yürürken bulduk kendimizi.
Bu sokağa sadece sevimli demek haksızlık olur aslında. Tamam, sağ tarafınıza baktığınızda sevimli fakat sol tarafınıza baktığınızda" nasıl bir yerdeyim ben" diye düşündürecek güzellikte bir manzara görüyorsunuz. Deniz seviyesinden 350 metre yüksekteki konumuyla Ravello öyle güzel bir atmosfere sahip ki !
Bu yoldan yaklaşık 500 metre kadar yürüyerek Vescovado meydanı' na vardık. Katedral ve 3 tarafında kafe & restoranları bulunan U şeklindeki bu meydanda insanlar dolaşıyor, kafelerde oturuyor, sohbet ediyor, bir şeyler yudumlayarak ortamın tadını çıkarıyordu. O sıcak yaz gününde tam bir bahar havası hakimdi meydana. Ve sukünet. Herkes ne kadar da keyifli ve telaşsız görünüyordu. Meydanın başka bir güzelliği de, bir tarafının açık olması ve yemyeşil dağlar, vadiler, köy manzarasına sahip olmasıydı.
Önce meydandaki Klingsor Kafe de oturup soğuk bir şeyler içtik. Hem bir nefes aldık, hem de ortamı, insanları, yapıları, atmosferi şöyle bir içimize sindirdik. Sonra kalktık ve dolaşmaya devam ettik. Ravello gerçekten küçük bir kasaba. Sadece 7 km. alana konumlanmış bu müthiş güzellikteki kasabadan bazı yazılarda köy olarak bahsedildiğini hatırlıyorum. Burası gerçekten de tüm doğal güzelliklerin esirgenmediği modern bir köy görünümündeydi.
Meydandan 3 tarafa dağılan çiçekli, süslü, çeşit çeşit dükkanların olduğu ara sokaklarında mutlu mutlu dolaştık. En çok ilgimi S. Gionnavi Del Toro sokağı çekti. Sokak boyunca bir zamanlar asil italyan ailelerin yaşadığı küçük saraylar sıralanmıştı. Bu sarayların hepsinin bakımlı, çiçekli ve Salerno Körfezi ile Amalfi Kıyılarına tepeden bakan bir manzaraya sahip bahçeleri vardı. Bu küçük sarayların neredeyse hepsi artık Lüks butik otel olarak kullanılıyordu.
Aynı sokaktan geri dönerken çeşit çeşit İtalyan makarnaların sergilendiği ara sokaklara girdik. Dükkanlar & sokaklar çok sempatik. Bu sokaklarda dolaşmak kadar kaybolmakta eğlenceli. Dumou Kilisesi' nin yanından tekrar Vescovado meydanına çıktığımızda derinden yükselen bir klasik müzik sesi çalındı kulağımıza. Sesi takip ettik ve meydana girdiğimizde solumuzda kalan Villa Rufolo' nun bahçesinde yaklaşık 20 kişilik bir grup gördük. Bu müzisyen grup, koro şefi eşliğinde küçük bir dinletiyı paylaştı bizimle. Müzik & ortam çok etkileyiciydı ve ben o gazla internette görüp hayran olduğum o konser alanının peşine düştüm 💃
Villa Rufolo' nın girişinde bilet gişesinde bulunan görevliye o resmi gösterdim ve nerede diye sordum. İçeriyi gösterdi gülümseyerek - giriş 5 Euro dedi. Ben bilet parası çıkarırken eşim de" ne var ki burada - para verip villa mı gezeceğiz" diye takıldı. Ona da aynı fotografı gösterip" burayı görmem lazım ve içerideymiş " dedim. Biletlerimizi alıp Villa Rufolo' ya girdik.
Girdiğimiz an itibariyle öyle güzel manzaralarla karşılaştık ki, ne tarafa gideceğimizi şaşırdık. Mimarisi, bahçesi, büyüklüğü, çiçekleri ve ahhhhhhh o manzarası. Tam anlamıyla bayıldım ! Hakkında o kadar çok şey okumuş ve o kadar fotograf karıştırmıştım ki, bir an daha evvel gelmişim hissine kapıldım. Hele o çift kubbeli ve tek ağaçlı manzarası nasıl da tanıdık. İnternette aratırsanız ilk karşınıza çıkacak resim olacagına bahse girerim 😉
Ravello denince akla ilk gelen yerlerden biriymiş Villa Rufola. Ve bunu da güzelliğiyle kesinlikle hak ediyor. Nasıl bir büyüye sahipse artık zamanın ünlü müzisyenlerine, şairlerine, ressamlarına uzun süre ilham kaynağı olmuş. Bir türlü başlanamayan bestelere burada başlanmış, bitmeyen besteler burada tamamlanmış. Yani ortamı görünce ben bile burada yaratıcı bir insana dönüşebilirm diye düşündüm☺ İşte sanatçılara ilham olmuş Villa Rufolo' dan çektiğim 180 derece bir Ravello görüntüsü 👌
Ünlü Müzisyen Richard Wagner bu villaya her yıl gelirmiş ve bir bestesini burada tamamlamış. Onun anısına 1950 li yıllardan beri her yıl bu villanın bahçesinde, mehtabın altında ve çiçekler arasında klasik müzik konserleri düzenlenmektedir. Konserler yaz aylarında genelde Temmuz da başlayıp Ekim sonuna kadar devam etmekte ve bir çok ünlü klasik müzik ustası burada konserler vermektedir. Sonradan restorana çevrilen villaların açık teraslarında, Villa Rufolo' dan yükselen müzik eşliğinde yemek yemenin keyfi nasıl olurdu acaba ?
Maalesef nasıl bir his olduğunu öğrenemedim zira konserler 2 gün sonra başlıyormuş. Bu nedenle biz orada dolaşırken konser hazırlıkları da tam hız devam ediyordu. O muhteşem manzaraya sahip sahnenin seyirci koltuklarında oturup, konser havasını solumaya çalıştık kısa bir süre. Villa Rufolo' da 2 saat geçirdik ama nasıl geçtiğini gerçekten anlamadık. Oradan çıkıp daha evvel girmediğimiz merdivenli, renk renk çiçekli bir sokağa dalıp turumuza devam ettik.
Bu zakkum çiçekleriyle bezenmiş sokakta ilerlerken bir pizzacı tabelası gördük ve karnımızın ne kadar acıktığını o zaman fark ettik. Giardini caffe Calce yeşillikler içinde bir kafeydi ve pizzaları nefisti. Peynirinden olsa gerek italya' da yediğim tüm pizzalar çok lezzetli. Ravello hakkında " küçük bir yer, 2-3 saat yeter gezmek için" gibi yazılar okumuştum. Kesinlikle katılmıyorum. Böyle bir güzelliği o kadar yüzeysel geçiştirmemeli insan. daha çok vakit ayırıp içine sindirmeli 💓
Ve işte yine bir yerlerden gitme vakti. En çok buradan ayrılırken zorlandım sanırım💔 Ben de, fotograf makinam da kafayı yedi gördüğü güzellikler karşısında. Yüzlerde fotoğraf var ama hepsini yayınlayıp blogumu patlatmak istemiyorum☺ Seçmesi çok zordu ama denedim.⤵
Amalfi' de buluşmak üzere...↙
Villa Rufolo
Ravello' nun girişi
Villa Rufolo konser alanı
Villa Rufolo' nun bahçesi
Hotel Toro
Bu yoldan yaklaşık 500 metre kadar yürüyerek Vescovado meydanı' na vardık. Katedral ve 3 tarafında kafe & restoranları bulunan U şeklindeki bu meydanda insanlar dolaşıyor, kafelerde oturuyor, sohbet ediyor, bir şeyler yudumlayarak ortamın tadını çıkarıyordu. O sıcak yaz gününde tam bir bahar havası hakimdi meydana. Ve sukünet. Herkes ne kadar da keyifli ve telaşsız görünüyordu. Meydanın başka bir güzelliği de, bir tarafının açık olması ve yemyeşil dağlar, vadiler, köy manzarasına sahip olmasıydı.
Önce meydandaki Klingsor Kafe de oturup soğuk bir şeyler içtik. Hem bir nefes aldık, hem de ortamı, insanları, yapıları, atmosferi şöyle bir içimize sindirdik. Sonra kalktık ve dolaşmaya devam ettik. Ravello gerçekten küçük bir kasaba. Sadece 7 km. alana konumlanmış bu müthiş güzellikteki kasabadan bazı yazılarda köy olarak bahsedildiğini hatırlıyorum. Burası gerçekten de tüm doğal güzelliklerin esirgenmediği modern bir köy görünümündeydi.
Meydandan 3 tarafa dağılan çiçekli, süslü, çeşit çeşit dükkanların olduğu ara sokaklarında mutlu mutlu dolaştık. En çok ilgimi S. Gionnavi Del Toro sokağı çekti. Sokak boyunca bir zamanlar asil italyan ailelerin yaşadığı küçük saraylar sıralanmıştı. Bu sarayların hepsinin bakımlı, çiçekli ve Salerno Körfezi ile Amalfi Kıyılarına tepeden bakan bir manzaraya sahip bahçeleri vardı. Bu küçük sarayların neredeyse hepsi artık Lüks butik otel olarak kullanılıyordu.
Aynı sokaktan geri dönerken çeşit çeşit İtalyan makarnaların sergilendiği ara sokaklara girdik. Dükkanlar & sokaklar çok sempatik. Bu sokaklarda dolaşmak kadar kaybolmakta eğlenceli. Dumou Kilisesi' nin yanından tekrar Vescovado meydanına çıktığımızda derinden yükselen bir klasik müzik sesi çalındı kulağımıza. Sesi takip ettik ve meydana girdiğimizde solumuzda kalan Villa Rufolo' nun bahçesinde yaklaşık 20 kişilik bir grup gördük. Bu müzisyen grup, koro şefi eşliğinde küçük bir dinletiyı paylaştı bizimle. Müzik & ortam çok etkileyiciydı ve ben o gazla internette görüp hayran olduğum o konser alanının peşine düştüm 💃
Villa Rufolo' nın girişinde bilet gişesinde bulunan görevliye o resmi gösterdim ve nerede diye sordum. İçeriyi gösterdi gülümseyerek - giriş 5 Euro dedi. Ben bilet parası çıkarırken eşim de" ne var ki burada - para verip villa mı gezeceğiz" diye takıldı. Ona da aynı fotografı gösterip" burayı görmem lazım ve içerideymiş " dedim. Biletlerimizi alıp Villa Rufolo' ya girdik.
Girdiğimiz an itibariyle öyle güzel manzaralarla karşılaştık ki, ne tarafa gideceğimizi şaşırdık. Mimarisi, bahçesi, büyüklüğü, çiçekleri ve ahhhhhhh o manzarası. Tam anlamıyla bayıldım ! Hakkında o kadar çok şey okumuş ve o kadar fotograf karıştırmıştım ki, bir an daha evvel gelmişim hissine kapıldım. Hele o çift kubbeli ve tek ağaçlı manzarası nasıl da tanıdık. İnternette aratırsanız ilk karşınıza çıkacak resim olacagına bahse girerim 😉
Ravello denince akla ilk gelen yerlerden biriymiş Villa Rufola. Ve bunu da güzelliğiyle kesinlikle hak ediyor. Nasıl bir büyüye sahipse artık zamanın ünlü müzisyenlerine, şairlerine, ressamlarına uzun süre ilham kaynağı olmuş. Bir türlü başlanamayan bestelere burada başlanmış, bitmeyen besteler burada tamamlanmış. Yani ortamı görünce ben bile burada yaratıcı bir insana dönüşebilirm diye düşündüm☺ İşte sanatçılara ilham olmuş Villa Rufolo' dan çektiğim 180 derece bir Ravello görüntüsü 👌
Ünlü Müzisyen Richard Wagner bu villaya her yıl gelirmiş ve bir bestesini burada tamamlamış. Onun anısına 1950 li yıllardan beri her yıl bu villanın bahçesinde, mehtabın altında ve çiçekler arasında klasik müzik konserleri düzenlenmektedir. Konserler yaz aylarında genelde Temmuz da başlayıp Ekim sonuna kadar devam etmekte ve bir çok ünlü klasik müzik ustası burada konserler vermektedir. Sonradan restorana çevrilen villaların açık teraslarında, Villa Rufolo' dan yükselen müzik eşliğinde yemek yemenin keyfi nasıl olurdu acaba ?
Maalesef nasıl bir his olduğunu öğrenemedim zira konserler 2 gün sonra başlıyormuş. Bu nedenle biz orada dolaşırken konser hazırlıkları da tam hız devam ediyordu. O muhteşem manzaraya sahip sahnenin seyirci koltuklarında oturup, konser havasını solumaya çalıştık kısa bir süre. Villa Rufolo' da 2 saat geçirdik ama nasıl geçtiğini gerçekten anlamadık. Oradan çıkıp daha evvel girmediğimiz merdivenli, renk renk çiçekli bir sokağa dalıp turumuza devam ettik.
Bu zakkum çiçekleriyle bezenmiş sokakta ilerlerken bir pizzacı tabelası gördük ve karnımızın ne kadar acıktığını o zaman fark ettik. Giardini caffe Calce yeşillikler içinde bir kafeydi ve pizzaları nefisti. Peynirinden olsa gerek italya' da yediğim tüm pizzalar çok lezzetli. Ravello hakkında " küçük bir yer, 2-3 saat yeter gezmek için" gibi yazılar okumuştum. Kesinlikle katılmıyorum. Böyle bir güzelliği o kadar yüzeysel geçiştirmemeli insan. daha çok vakit ayırıp içine sindirmeli 💓
Ve işte yine bir yerlerden gitme vakti. En çok buradan ayrılırken zorlandım sanırım💔 Ben de, fotograf makinam da kafayı yedi gördüğü güzellikler karşısında. Yüzlerde fotoğraf var ama hepsini yayınlayıp blogumu patlatmak istemiyorum☺ Seçmesi çok zordu ama denedim.⤵
Amalfi' de buluşmak üzere...↙
Ravello' nun girişi
Villa Rufolo konser alanı
Villa Rufolo' nun bahçesi
Hotel Toro
Vescovado meydanı
Turuncu Vespam :-)
Konser afişleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder